Tanıdığımız biri kanser olursa bunu çocuğuma nasıl anlatmalıyım?
Kanser günümüzde çok yaygın bir hastalık. Hiç birimiz başımıza gelmesini istemesek de her yıl Türkiye’de 100 binin üzerinde kişiye kanser tanısı konuyor. Peki ailemizden biri ya da bir tanıdığımız kanser olursa bunu çocuğumuza nasıl anlatmalıyız?
Çocukla konuşurken her zaman dürüst olmamız gerekiyor. Bu kural kanserle ilgili konuşurken de geçerli.
İlk Adım: Çocuğunuzun kanserle ilgili ne bildiğini öğrenin.
Kanser üzerine sıkça konuşulan bir rahatsızlık. Bu nedenle çocuğunuzun hastalıkla ilgili ne bildiğini, ne duyduğunu ya da ne düşündüğünü öğrenin. Böylelikle çocuğunuzun yanlış fikirleri ya da endişeleri varsa konuşmaya onları düzeltmekle başlayabilirsiniz.
İkinci Adım: Gerçek kelimeler kullanın.
Kanser kelimesi bir çok kimse tarafından ürkütücü bulunuyor. Bu durumda kanserle mücadele etmek, kanserle savaşmak, amansız hastalık, kanseri yenmek gibi kanseri olumsuzluklarla anmayı alışkanlık haline getirmiş cümle kalıplarının sıkça kullanımı maalesef ki etkili. Ancak kanser hastaların ve de hasta yakınlarının hayatının bir parçası. Savaşmak, alt etmek, mücadele etmek, yenmek yenilmek yerine beraber yaşamayı öğrenmek ve de kanser demekten çekinmemek gerekiyor. Çocuğunuzla konuşurken de gerçek kelimeleri kullanmalısınız. Örneğin dedenin boğazı hasta derseniz, çocuk kendi boğazı ağrıdığında kendisinin de aynı hastalığa yakalandığını düşünebilir. Onun yerinde gerçekçi bir biçimde dedenin boğazında kanser olmuş deyip çocuğa kanserin nasıl bir hastalık olduğunu anlayabileceği cümlelerle açıklamalıyız. Burada bir örnekten yararlanabiliriz. Çocuğunuza kanseri anlatmak için bir çiçek bahçesi düşünmesini söyleyin. Orada her gün yeni çiçekler açıyor. Vücudumuzda hücrelerden oluşuyor. Sağlıklı olmamız için her gün yeni hücreler oluşuyor. Ancak nasıl çiçek bahçesinde bazen istemediğimiz bazı bitkiler de çıkabiliyorsa, vücudumuzda da istemediğimiz hücreler oluşabiliyor. Bu hücrelere kanser deniyor.
Üçüncü Adım: Gerçekçi ve umut verici konuşun.
Çocuğunuza kanser olan kişinin iyileşmesi için tedavi gördüğünü anlatın. Ancak tedavinin bazı yan etkileri olduğunu, tedavisi süresince bu kişinin kendini pek iyi hissetmeyebileceğini, tedavi bittikten sonra o kişinin eskisi gibi sağlıklı olmasını umut ettiğinizi anlatın.
Dördüncü Adım: Çocuğunuzu soru sorması için cesaretlendirin.
Çocuklar aile büyüklerinin nasıl kanser olduğunu ve de kanserin bulaşıcı olup olmadığını merak ederler.
3-6 yaş arası çocuklar kansere kendilerinin neden olduğunu düşünebilirler. Evde çok gürültü yaptıkları için ya da büyük annelerinin kucağına hızlıca atladıkları için onların kanser olduğuna inanabilirler.
Okul çağı çocukları ise okuldan eve getirdikleri mikroplardan dolayı birinin kanser olduğuna ya da kanserin bulaşıcı olduğuna ve o kişiyle görüşmemeleri gerektiğine inanabilirler.
Çocuğunuzla bu meseleleri tekrar tekrar konuşmanız gerekebilir. Kanserin bulaşıcı olmadığını, grip gibi bir basit bir hastalıktan ziyade karmaşık bir hastalık olduğunu belirtmelisiniz. Yani çocuğunuz hasta aile bireyiyle ilişkisine eskisi gibi devam etmekten çekinmemeli. Büyük annesine, büyük babasına eskisi gibi sarılabilmeli. Kanser olan bir aile dostuysa onla görüşmeye çekinmeden devam edebilmeli.
Kanser olan yakınınız çocuğunuzun teyzesi, büyük annesi veya büyük babası gibi yakın bir kimseyse bu durumun hiç adil olmadığından yakınabilirler. Okul çağı çocukları adalete inanırlar. İyinin ödüllendirileceğine, kötünün ise cezalandırılacağını düşünürler. Bu nedenle çocuğunuza kanserin adil olmadığını, ancak hayatta böyle şeylerin başa gelebileceğini, önemli olanın kanserli bireye destek olmak olduğunu anlatın.
Çocuklar kanserli kişinin dış görünüşündeki değişiklikler konusunda da meraklı olabilirler. Kanser olan aile bireyi ya da aile dostu kemoterapi görmeden önce çocuğunuza kemoterapinin kanser tedavisinde kullanılan etkin bir metod olduğunu, tümörün küçülmesini sağlayacağını ve bu yolla sevilen kişinin iyi olacağını anlatın. Ancak saçlarının bu dönemde döküleceğini, tedavi bittikten sonra ise yeniden uzayacağını açıklayın.
Ebeveynlerden birinin ya da çocuğun kardeşinin kanser olması durumunda ise çocukların duyguları, düşünceleri ve merak ettikleri daha farklı olabiliyor. Böyle bir durumda ne yapılması gerektiğini bir sonraki yazımda açıklamaya çalışacağım.
Bu yazı hematoloji ve onkoloji hastası çocuklarla, onların ailelerine yardımcı olmayı hedefleyen Yaşam Gücü Gönüllüleri’nin desteğiyle hazırlanmıştır. Sizler de onların bir parçası olup, çocuklarımıza destek verebilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için www.yasamgucu.org‘u ziyaret edebilirsiniz.
Psikolog Tennur Katgı